Biyomimetik Nedir?
Biyomimetik Nedir? Biyomimetik ya da başka bir ifade ile biyomimekri, insanların doğadaki canlılardan (hayvan, bitki vs.) ilham alarak geliştirdiği bir sistem olarak düşünebiliriz. Günümüzde bilimden tutun da nanoteknolojiye kadar birçok alanda birçok örneğini görmekteyiz. İnsanlar doğayı inceledikçe bizlere sunulan nimetlerin farkına varmaktadırlar. Aslında geniş açıyla baktığımızda teknoloji, bilim, sanat gibi birçok alanda aradığımızın cevabını doğaya bakarak bulabiliriz. Yeter ki dikkatli bakalım…
Biyomimetiğin Tarihçesi
Bu benzetmenin, ilhamın, taklidin, esinlenmenin adına her ne derseniz deyin, bir bilim olarak isimlendirilmesinin ilk adımını 1940 yılında görüyoruz. İsviçreli bir bilim adamı köpeğiyle birlikte doğada yürüyüşe çıktığında kendi pantolonuna ve köpeğinin tüylerine dulavrat adında bir otun yapıştığını fark eder. Bu otu inceleyen bilim adamı, otun uçlarında çengel şeklinde dikenlerinin olduğunu görür ve günümüzde ayakkabılarda, kıyafetlerde ve daha birçok yerde sık sık karşımıza çıkan cırt cırtlı bant fikrini türetir. Cırt cırtlı bant fikrini ortaya atan bu bilim adamı ürettiği ürünün patentini alarak, Biyo(Bios-Hayat) ve Mimetik(Mimesis-Taklit) kelimelerinin birleşimi ile Biyomimetik olarak adlandırılan bu sistemi yasal ve bilimsel bir tabana oturtmuştur.
Aslına bakacak olursak biyomimekri yani doğayı taklit etme isteği milattan önceki zamanlara dayanır. İnsanlar, kullandıkları taşları dişleri keskin bir hayvanın dişlerine benzetmeye çalışmışlardır. Doğadan öğreneceğimiz o kadar çok şey var ki… Bir başka örnek insanların kuşlar gibi uçmak istemeleri… Aynen söylediğim ve sizin de zaten bildiğiniz gibi… Kuşlar gibi uçmak isteyen insanlar, onların kanat yapılarını inceleyerek, kuşların kanatlarına etkiyen aerodinamik kuvvetlerin kusursuz işleyişini keşfetmiş ve bir hava aracı yaparak uçmayı denemişlerdir ve birçok denemeden sonra da başarmışlardır. Her anlamda kusursuz olan doğa insanların hizmetindedir. Kesinlikle bunun kıymetini bilmeli ve buna göre davranmalıyız. Doğanın dinamikleriyle oynamamalıyız.
Doğadan Bazı Biyomimetik Örnekleri
Balıkçıl kuşları ve hızlı trenleri incelediğimizde, bu kuşların gagalarının yapısı ve suya hızlı ve sessiz bir şekilde dalışları mühendislerin dikkatini çekmiştir. Tünele girerken mevcut burun yapısıyla çok gürültü çıkartan bu trenin burun yapısını balıkçıl kuşuna benzetmişlerdir ve bu sayede tren hem sessiz hem de hızlı bir şekilde hareket etme kabiliyeti kazanmıştır.
Yusufçuk ve helikopterler; helikopter üreten mühendisler yusufçuk böceğinden esinlenmişlerdir.
Yunuslar ve sonar; yunuslar, denizde hareket ederken titreşimli ses dalgaları yayarlar ve karşılarından gelen cisimlerin büyüklük, hız gibi bileşenlerini bilirler. Sonar cihazlarının mantığı da aynıdır.
Yarasa ve radar; yarasalar, bilindiği gibi ses yayarlar ve buna göre yiyecek ve yemlerini bulurlar. Bir nevi yunus ve sonarın mantığına benzetebiliriz. Radar sistemi de yarasaların bu özellikleri incelenerek geliştirilmiştir.
Ayçiçekleri ve güneş enerjisi panelleri; Güneş enerji panellerini, güneşten maksimum süre faydalanacak şekilde yerleştirmek isteyen bilim insanları en güzel örnek olarak ayçiçeklerini bulmuşlardır. Güneşin açısına göre yönünü değiştiren ayçiçeği gibi güneş panellerine güneşi takip edebilecek bir sensör yerleştirmişlerdir.
Yukarıdakilere benzer olarak, uçakların yapımında kuşlar, gemilerin yapımında balıklar, giyeceklerin üretiminde bitkiler gibi doğadan taklit edilerek geliştirilen birçok örnek vardır.
Sonuç
Yukarıda da bahsettiğimiz gibi doğa her anlamda insanların kullanımına sunulmuş bir nimettir. Sadece bir şeyleri keşfetmek için uğraşan insanlar değil dünyada yaşayan herkes bulunduğu doğaya yaşadığı çevreye sahip çıkmalı ve bu döngünün devamı sağlanmalıdır. Doğaya iyi davrandığımız sürece, doğa bize cömert davranmaya, güzelliklerini sunmaya devam edecektir. Teknolojinin gelişmesi demek doğaya ihtiyacımız kalmadı/kalmayacak anlamında değildir. Aksine örneklerimizde de gördüğümüz gibi ürettiğimizin üreteceğimizin cevabı doğadadır.